

Eyüpsultan’ın tamamlanmayı bekleyen sorunları nelerdir? Bunları çözmek için nasıl bir öncelik sıralamanız olacak?
Beş yıllık zaman dilimi içinde şehri önce fiziki olarak kategorilere böldük. Sonra neler yapabileceğimiz ile ilgili ciddi çalışmalar yaptık. İstanbul dünya için önemli bir şehir, İstanbul için de Eyüpsultan önemli bir ilçe. O yüzden Eyüpsultan’da olmanın bilinciyle bütün komşularımızın daha iyi bir ortamda yaşayabilecekleri atmosfere kavuşturmak için özel çalışmalar yapmaya gayret ettik.
Şehircilikle ilgili şöyle bir tezim var: “İnsanlar hasta olduğunda hastaneye, şehirler hasta olduğunda belediyeye gelirler. Belediyecilik aslında bir şehir doktorluğudur. O yüzden şehirde ne eksik bırakırsak, çıkacak olan arızalardan o şehirde yaşayan bütün insanlar nasibini alırlar ve mağdur olurlar.” Biz bu mağduriyeti giderebilme açısından belediyeciliği bir şehir doktorluğu hassasiyeti ile yapmaya gayret ediyoruz. Herkese hizmet verecek bir mekanizmayı hayata geçirmeyi amaçladık.
İstanbul’un incisi ve kalbi Eyüpsultan’ın kalkınması ve daha da gelişmesi için 4,5 yılda 90 esere imza attık. Bu eserlerin hiçbiri aslında kendiliğinden oluşan projeler değildi, hepsinin bir hikayesi var. Örnek vermek gerekirse 2019 yılında aday adayı olduğum dönem bir anket yaptırdık ve ilçemizin en büyük beş sorunundan biri uyuşturucu madde bağımlılığı çıktı. Hemen bununla ilgili bir çalışma gerçekleştirdik ve Eyüpsultan’a Belediye Başkanı olduktan sonra ilk açılışını yaptığımız eserimiz Bağımsızlık Köyü oldu. Matematik Evi, Galeri Eyüpsultan, Güneş Enerjisi Santrali, Sıfır Atık Merkezi, Tarım 4.0 Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Çiftalan Plajı, Manzaram Eyüpsultan, Gençlik Kampı, Lavanta Bahçesi, seralar, kütüphaneler ve yüzme havuzları; hepsinin ortaya çıkışında kendi içerisinde bir hikayesi var. Kemerburgaz Düğün Salonu ve Kültür Merkezi de öyle ortaya çıktı. Belediye Başkanlığına aday iken Kemerburgaz’da yaptırdığımız ankette en büyük sorunun düğün salonu olduğunu öğrendik ve hemen harekete geçerek sorunu çözüme kavuşturduk.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNÜNÜ AÇACAK ÇOK SAYIDA PLAN VE ÇALIŞMA YAPTIK”
Eyüpsultan’ın bir diğer sorunu da riskli binalar. İlçemizdeki 33 bin binadan 20 bini 1999 depremi öncesinden kalma. Bu rakamı azaltmak için yerinde dönüşümde de emin adımlarla ilerliyoruz. Belediye Başkanı olarak Eyüpsultan’a hizmet etmeye başladığımda ilk icraatlarımızdan birisi de Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü kurmak oldu. Özellikle kentsel dönüşümün önünü açacak çok sayıda plan ve çalışma yaptık. 1999 depremi öncesi yapılan binaların yenilenmesi konusu bir gerçek. İstanbul’da bu binalar olunca 1999 öncesi ve 99 sonrası diye konuşmak zorundayız. Bunu hasıraltı edemeyiz.
Hep söylüyorum bunun adını depremsel dönüşüm koymak lazım. Komşularıma, “Taziyeye değil bir deprem anında ya da bir afet anında geçmiş olsuna gelmek isterim” diyorum. Taziyeye gelmekle geçmiş olsuna gitmek arasında çok büyük fark var. O yüzden sağlıklı evlerde, sağlıklı şehirlerde, sağlıklı parklarda hizmet edebilmeyi sağlamalıyız.
İlçemizde kangren haline gelmiş birçok sorunu çözdük ve çözmeye devam ediyoruz. Yeni dönemde de amacımız Eyüpsultan’da kangren haline gelmiş tüm sorunları çözmek ve Eyüpsultan’ı daha yaşanabilir bir ilçe haline getirmek olacak.
Geçen seçim döneminde 45 eser sözü verdiniz, ama dönem bitmeden bu sayıyı 90 olarak tescillediniz. Önümüzdeki dönem vadettiğiniz eserler nelerdir?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yapacağımız projeleri de katınca 53 proje sözü vermiştik, 8’i Büyükşehir Belediyesi ile ortak yapabileceğimiz projelerdi.
Bize düşen 45 proje vardı ama tabi rakam 90’a kadar yükseldi. Hiç havuzumuz yoktu, 3 havuzumuz oldu. Hiç kütüphanemiz yoktu, artık 3 kütüphanemiz var. Rakamlara takılmadık, mesela 90 eserin içerisinde 58 park sadece bir eser olarak geçiyor.
“ALİBEYKÖY’E TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK KAYKAY PİSTLERİNDEN BİRİSİNİ YAPTIK”
Göktürk’te bir kaykay pisti görebilecek miyiz?
Arz talep meselesini doğru algılamaya gayret ediyoruz. Alibeyköy’e Türkiye’nin en büyük kaykay pistlerinden birisini yaptık, İstanbul’un her bir noktasından gençler gelip faydalanıyor. O da şöyle ortaya çıktı tabi, üç genç ellerinde kaykayla belediyeye gelip “Başkan’la görüşmek istiyoruz” dediler. Oturduk, konuştuk ve Akşemsettin’de oturduklarını, kaykay pisti için Beşiktaş’a gittiklerini söylediler. Araştırdığımızda bölgemizde kaykay sporuyla ilgilenen binlerce gencin olduğunu gördük ve hemen çalışmaya başladık. Göktürk’te de böyle bir ihtiyaç varsa tabi ilerleyen süreçlerde olabilir.
“GENÇLER VE KADINLAR SADECE YEREL SİYASETTE DEĞİL HER ALANDA OLMALI”
Size göre yerel siyasette kadın ve gençlerin yeri nedir?
Gençler ve kadınlar sadece yerel siyasette değil her alanda olmalı. Biz bu konuya çok önem veriyoruz, çalışmalarımız da bu şekilde. 90 eserden 33’ü gençler ve çocuklarla ilgili. Yüzme havuzları, kütüphaneler, gençlik merkezleri, genç akademiler, bilgi evleri ve kreş… Yeterli mi derseniz hala yeterli değil.
Gençlerle ilgili eleştirisel yaklaşım seviliyor, çünkü en kolay olanı bu. Ebeveynler “Bizim çocuk böyle, şöyle” diyerek yanlış yapıyorlar, aslında bir kuşak ismi vermek de yanlış; ‘Z kuşağı’. Her dönemin kendine has bir olayı vardır. Hepimiz o yaşlarda olduk aslında ancak geçilen o dönemlerden gençlerin daha az zarar alması için daha iyi argümanlar geliştirmek gerek. Hiç kütüphanemiz yoktu, şimdi 3 tane var ve kuyruk oluyor kapısında. Demek ki olunca oluyormuş. Spor salonları yoktu, şimdi spor salonunda yer bulamıyor gençler.
Kadınlara verdiğimiz önemi de şöyle özetleyebilirim: Belediye Başkanı olarak göreve başladık ve ilk meclis toplantısında alınan kararla Kadın Aile Müdürlüğü’nü kurduk. 8 Nisan 2019’da mazbatayı alıp göreve başladık ve Nisan ayı bitmeden Kadın Aile Müdürlüğümüz kurulmuştu.
Size göre yerel yönetim ekseninde sivil toplum örgütlerinin önemi nedir? Eyüpsultan’daki bu organizasyonlardan nasıl istifade ediyorsunuz?
2019 yılının Nisan ayında kurduğumuz Muhtarlık İşleri Müdürlüğü ile aslında sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yönetim unsurlarının bizim için ne kadar önemli olduğunu vurgulamış olduk. Bir çalışma yapacaksak mutlaka ilgilileriyle mutlaka istişare yapıyoruz, fikirlerini alıyoruz ve çoğu zaman da ortak karar veriyoruz.
Yine bir örnekle anlatmak gerekirse, bildiğiniz üzere Ramazan aylarında Alibeyköy Osmanlı Park’ta büyük bir Ramazan Çarşısı kuruyoruz. Buradaki çarşıda Eyüpsultan’da bulunan hemşehri derneklerinin de stantları oluyor hem kendi kültürlerini tanıtıyorlar hem de hemşehrileriyle Ramazan’ın bereketini paylaşıyorlar. Biz bu çalışmayı yapmadan önce derneklerle Ramazan ayından en az altı ay önce toplantı ve istişare yapmaya başlıyoruz, ortak karar alıyor ve süreci birlikte yönetiyoruz. Demem o ki, sivil toplum kuruluşları olmazsa olmazımız.