

Bir Çoban, Bir Keçi ve Kahve Serüveni
Kahve bize Yemen’den geldi fakat Yemen’e nasıl geldi? Bu yıl üçüncüsü düzenlenen kahve festivali sayesinde kahvenin tarihine bir göz atalım dedik.
Sinem Oksay
Kahve meyvesinin bulunuşuna dair ilk kayıt M.S. 800-900 civarı. Efsaneye göre Etiyopyalı bir çoban olan Kaldi, keçilerinin belirli bir meyveyi yedikten sonra daha hareketli olduklarını fark eder. Aynı canlılığı yaşamak isteyen Kaldi de bu meyvelerden tadar.
Kaldi ve yerinde duramayan keçilerini gören bir keşiş meraklanarak bu meyveleri toplar. Bunları değirmende çektikten sonra kaynar suya atar, bu sıvıyı tadıp kendine enerji verdiğini hissedince manastıra dönüp keşfini paylaşır. Keşişler bunu ‘’ Tanrı’nın Lütfu’’ olarak adlandırır. Daha sonra Arap tacirler kahveyi memleketlerine götürürler. Tacirler kahveyi Kızıl deniz üzerinden Yemen’e getirerek ilk kez kavurarak çiftliklerde yetiştirmeye başlarlar.
Osmanlılarla birlikte kahve İstanbul’da erkeklerin bir araya gelip, sohbet edip oyun oynadığı ve kahve içtiği kahvehane kültürünü doğurdu.
1615 yıllarında Osmanlıda yaşayan Venedikli bir tacir bu mahsulü satmak için İtalya’ya getirdi ve buradan hızla Avrupa’ya yayıldı. Kısa bir süre sonra İtalya’da, Londra’da ve Paris’te kahvehaneler açıldı.
1690 Yıllarında Hollandalılar Yemen’deki Moha limanından kahve bitkisini kaçak
olarak çıkardılar ve kahveyi ticari olarak yetiştirip satan ilk Millet oldular.
1908 Yılında Alman bir ev kadını Melitta Bentz, kahvenin fazla pişirilmesinden kaynaklanan acılık olmadan kahve içmenin yollarını ararken kahve filtresini icat etti
1933 yılında Dr. Ernesto ilk otomatik Espresso makinesini geliştirdi.
1938 yılında hazır kahve ticaretleştirildi. Brezilya’da kahve üretimi çok artmıştı bu fazla kahveyi elden çıkartmak için suda anında çözülen ve tadını muhafaza eden, dondurularak kurutulan çözünebilir kahveyi geliştirildi.
Sonra kahve aşkı dünyayı sardı. Her kültürden, her statüden insanların ortak keyfi haline geldi. Günümüzde pek çok farklı aromada kahve bulunmaktadır. Bu da kahvenin işlenme ve kavrulma farkından kaynaklanmaktadır.
Kahveye dair her şey İstanbul Coffee Festival’de
İşte bizde tam bu nedenle farklı bölgelerde yetişmiş, farklı yöntemlerle kavrulmuş tüm kahvelerin tadına bakabilmek için, Avrupa’nın en kapsamlı kahve festivali İstanbul Coffee Festival’de soluğu aldık. Küçükçiftlik Park’ta düzenlenen ve yoğun bir ziyaretçi katılımıyla başlayan etkinliğe 150’ye yakın marka katıldı. Etkinlik alanına girer girmez bizi müthiş kahve kokuları karşıladı. Farklı bölgelerden gelen çekirdekler, farklı kavurma yöntemleri ve yeni nesil demleme teknikleriyle yapılan tüm kahvelerin tadına baktık. Etkinlikte kahve yanı lezzetleri de oldukça ilgi çekiciydi. Lokum, çikolata, akide şekeri stantları en az kahve kadar ilgi gördü. Gün boyu devam eden canlı müzik sıcak hava ile birlikte günümüzü eşsiz kıldı. Çikolata tadım atölyeleri, Fotoğraf çekme atölyeleri, kısa film gösterimleri ve bize kahve yapmayı öğreten çeşitli Workshop’ ları ile dolu dolu bir festivaldi. Kahveye doymuş olarak günümüzü tamamlıyoruz. Dördüncü festivali heyecanla bekliyoruz. 1