

Kısaca bize kendinizi tanıtır mısınız?
1971 yılında Ağrı’da dünyaya geldim. Sokaklarda özgürce koştum, körebe, yakan top oynadım, çocukluğumu doya doya yaşadım. Bugün geriye dönüp baktığımda sakin ve huzurlu bir çocukluk, ilk gençlik geçirmişim. Sonra hayalimdeki okulda, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi okudum. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Birliği Jean Monnet bursiyeri olarak Brüksel’de uluslararası ilişkiler yüksek lisans derecesi aldım. Doktoramı bankacılık ve finans üzerine yaptım.
1992 yılında Dışişleri Bakanlığı’nda iş hayatıma başladım. 1994 yılında Türkiye İş Bankası teftiş kuruluna katıldım. Devam eden süreçte kamu ve özel sektörde yer alan hem banka ve finans kuruluşlarında hem de reel sektörde CEO’luk ve yönetim kurulu başkanlığı dahil üst düzey yöneticilik yaptım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İGDAŞ’taki görevime başlamadan önce enerji sektörünün önde gelen holdinglerinden birinde Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığı ile Doğalgaz İthalatçıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yürüttüm.
2019 Yerel seçimlerinin hemen sonrasında yaklaşık beş yıl boyunca İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki ve Türkiye’nin en büyük doğal gaz dağıtım şirketi olan İGDAŞ’ta Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldım. Bu görevimin yanı sıra İBB Enerji Grup Başkanlığı görevini icra ettim.
Çeşitli üniversitelerin MBA ve yüksek lisans programlarında konut politikaları, risk yönetimi, finansal piyasalar ve finansal yönetim üzerine dersler verdim. İki dönem TÜSES Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. Halen TÜSES, SODEV ve CHP üyesiyim. Evliyim ve iki çocuğum var.
Size göre belediye başkanı kimdir? Kanunlarda tanımlanmış görevlerinin dışında toplumda bir misyonu var mıdır? Belediye başkanının kadim kültürümüzde niçin şehir emini olarak tanımlandığını düşünüyorsunuz?
“BELEDİYE BAŞKANI BİR MEMLEKETİN HEM EMİNİ HEM DE EMANETÇİSİDİR”
Belediye başkanı, sokakta, mahallede, pazarda, kıraathanede, markette ya da statta şehrin insanıyla hemhal olabilen, derdini, sorununu bilen ve dertleri çözme iradesini gösteren yöneticidir. Kadim kültürümüzde belediye şehrin emaneti, belediye başkanı ise bu emanetin emin yani güvenilir bekçisidir. İnsanlar belediye başkanını seçerek şehrini, mahallesini ve evlerini emanet etmiş olurlar.
Belediye Başkanı bir memleketin hem emini hem de emanetçisidir. Hizmetine talip olduğu kenti yakından tanımak, sosyal ve kültürel yapısını iyi bilmek zorundadır. Şehri daha yaşanılır kılmak için fiziki sorunlara çözümler üretme becerisi kadar sosyal ve ekonomik alanda da başarılı olmalıdır.
Eyüpsultan’ın en önemli sorunları nelerdir? Bunları çözmek için nasıl bir öncelik sıralamanız olacak?
“YEŞİLPINAR EVLERİ’NİN ANAHTAR TESLİMİNİ YAPTIK. BU DÖNÜŞÜM İRADESİNİ TÜM EYÜPSULTAN’A YAYACAĞIZ”
Eyüpsultan’da caddelerimizin trafik, otopark ve kaldırım sorunu, mahallerimizin kreş sorunu, evlerimizin depreme dayanıklı biçimde dönüşüm sorunları var. Bunlarla birlikte sosyal sorunlar da var. Gençlerimiz işsiz. Bu bizim sorunumuz. Gittikçe korkutucu bir boyuta ulaştığını gözlemlediğimiz madde bağımlılığı bizim sorunumuz. Emeklilerimizin yoksulluk kaynaklı evlerine hapsolması da bizim sorunumuz.
Deprem dirençli dönüşüm için İBB iştiraki KİPTAŞ ile bir irade ve örnek gösterdik. Yeşilpınar Evleri’nin anahtar teslimini yaptık. Bu dönüşüm iradesini tüm Eyüpsultan’a yayacağız.
Trafik, otopark ve kaldırım gibi sorunlar için her mahalleye özel çözümlerimiz var.
Mahallelerde annelerin benden birinci talebi kreş ve çocuklarını gün içinde birkaç saatliğine bırakabilecekleri gündüz bakımevleri. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bu yılın sonunda 5 mahallemizde 7 kreşi tamamlamış olacağız. Yeşilpınar, Karadolap, Emniyettepe, Akşemsettin ve Güzeltepe mahallelerimiz kreşlerine kavuşmuş olacak.
Biz bu atılımın üstüne koyarak görevde olduğumuz her yıl için farklı mahallelerimizi kreşlerine ve gündüz bakımevlerine kavuşturacağız.
Emeklilerimizin evlerine hapsolmalarını kesinlikle istemiyoruz. Haliç’te inşa ettiğimiz Altınboynuz Sosyal Tesisleri bu konuda iyi bir örnek. Emeklilerimizin piyasanın çok altında kaliteli hizmet alacağı sosyal tesisleri tüm Eyüpsultan’a yayacağız.
Okullarımızda gençlerimizin güvenliği gibi bir önceliğimiz var. Her okulun önünde belediyemizin bir güvenlik personeli olacak, emniyet güçlerimizle iş birliği içinde güvenliği sağlayacak. Gençlerimizin yeteneklerini keşfedeceği ve geleceklerini şekillendireceği bilim, sanat, edebiyat ve spor alanında fark yaratacak alanlar açacağız.
29 mahallemizde etüt merkezleri açacağız. 200’ün üstünde atanamayan öğretmenimiz bizimle çalışacak. Gençlerimize yabancı dilleri, yapay zekayı kullanmayı, matematiği ve kod yazmayı öğreteceğiz.
Bu hizmet yarışına ekibinizi oluşturarak mı giriyorsunuz? Öne çıkan kimler var? Birkaç isim verebilir misiniz?
“20 YILI AŞKIN DENEYİMİMİ EYÜPSULTAN İÇİN KULLANACAĞIM”
Şu an isimlerden daha önemli olduğunu düşündüğüm bir şey söyleyeyim; parlak ve parmak ısırtan bir kadro karşınızda olacak. Bütünlüklü bir kadro kurmak konusunda 20 yılı aşkın bir deneyimim var ve bu birikimi Eyüpsultan için kullanacağım.
Personel alımında liyakate nasıl öncelik vereceksiniz?
Liyakat, benim profesyonel yöneticilik geçmişimin önem sırasındaki ilk madde. Deneyimi çok önemsiyorum, deneyim odağımızda olacak. Bunun yanında cesur kadınlar ve dinamik gençlerle de çalışacağım. Birlikte parlak bir sosyal belediyecilik örneğine imza atacağız.
Size göre yerel siyasette kadın ve gençlerin yeri nedir? Ekibinizde kadın ve gençlere yer verecek misiniz?
Bana göre yerel siyasete kadınların katılımı o kentin gelişmişlik seviyesinin ölçütüdür. Kadınların çalışma hayatına, siyasete katıldığı bir kent hem toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamış hem de refah seviyesini artırmış demektir. Bunu sağlamak benim öncelikli hedeflerimden biri olacak.
Gençleri gelecekle ilişkilendiren klişelere katılmıyorum. Gençler bugünün sahipleri ve benimle birlikte bugünlerine sahip çıkacaklar. Siyasete katılacaklar, eğitimdeki fırsat eşitsizliğini, dijital eşitsizliği genç yol arkadaşlarımla birlikte bertaraf edeceğiz.
Size göre yerel yönetim ekseninde sivil toplum örgütlerinin önemi nedir? Eyüpsultan’daki bu organizasyonlardan nasıl istifade etmeyi düşünüyorsunuz?
Eyüpsultan’da tarihi ve kültürü eskilere dayanan çok köklü sivil toplum kuruluşları var. Bu kuruluşlarımız kentimizin hafızası ve aynı zamanda başka coğrafyalar ile tarih ve kültür köprüleri kurmamız açısından çok faydalı olduklarını düşünüyorum. Sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte festivaller, geziler, kentin sorunlarına dair çalıştaylar yapacağız. STK’lar kent yönetiminin her aşamasında olacak.
Mevcut yönetimin hangi anlayış, yöntem ve uygulamalarını tenkit ediyor, hangi alanlarda yetersiz kaldığını düşünüyorsunuz? Bunlara karşı sizin yaklaşım ve önerileriniz nelerdir?
Başta taşınmazlar olmak üzere kamuya ait varlıklar kolaylıkla gözden çıkarılmamalı. Kadınların, gençlerin, emeklilerin hayatlarını kolaylaştıracak projeler sayısal ve niteliksel olarak yetersiz. Kreşler, gündüz bakımevleri, emekliler için uygun fiyatlı ve kaliteli sosyal tesisler, gençleri meslek sahibi yapacak etüt merkezleri kentimizin ihtiyaçları.
Eyüpsultan sizce nasıl marka olur? Bu konuda öne çıkan öneriniz nedir?
Eyüpsultan tarihine ve kültürüne sahip çıkarak, koruyarak marka olacak. Turizm yatırımlarıyla ve tarihimizi uluslararası alanda doğru tanıtarak Eyüpsultan’a değer katacağız. Buna yönelik uluslararası ölçekte çalışmalarımıza çok yakında şahit olacak ve çok mutlu olacaksınız.
Yönetime, bütçe, karar ve harcamalara halkın daha etkin katılımı konusunda yeni bir uygulamanız olacak mı?
Alışverişte, sosyal tesislerde, spor karşılaşmalarında kullanılabilecek, belli koşullarda kart sahibine sıfır maliyetle mal ve hizmet aldıracak ya da birçok indirimden ve fırsattan yararlandıracak Eyüpsultan’a özel bir kartımız olacak. Bu kart sadece kart sahibine değil Eyüpsultanlı esnafımıza da çok iyi gelecek.