

Sizi kısaca tanıyalım, bize kendinizden ve mesleki kariyerinizden bahseder misiniz?
İzmir, Karşıyaka’da doğdum. Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölümü mezunuyum. Dans ve müzik öğretmenliği yaptıktan sonra, 2003 yılında Anadolu Ateşi’nde dans etmeye başladım. Bu grupta sahne almak hayatıma yeni bir ivme kazandırdı. Yedi yıl boyunca dünyanın dört bir yanında dans ederek farklı kültürlerle tanışma fırsatı buldum. Evliyim, Ata ve Çınar adlarında iki oğlum var. Çocuklarımın büyüme sürecinde onlara vakit ayırabilmek için zaman zaman mesleğime ara verdim. Ancak çocuklarımın büyümesi ile sanatıma daha fazla zaman ayırma şansım oldu.
Fotoğrafçılığa olan ilgim konservatuvar yıllarında aldığım eğitimle başladı ve eşimin de desteğiyle tutkuya dönüştü. Seyahatlerimiz sırasında ailemin ve arkadaşlarımın portrelerini çekerken 2008 yılında Sezen Photography’i kurdum; profesyonel olarak bu işe başladım. Bugüne kadar 100’ün üzerinde gelin-damat, hamilelik, doğum, yenidoğan, aile, portre ve ürün çekimi gerçekleştirdim. Her fotoğraf çekiminde insanların en özel anlarını ölümsüzleştiriyorum. Bu, benim için sadece bir işten öte; bir tutku, müthiş bir deneyim…
“Işığın durumu, mekanın estetiği gibi unsurlar çekimin başarısı için kritik öneme sahip”
Çekimlerde arka plandaki hazırlıklardan bahseder misiniz?
Her çekim benim için yeni bir hikaye, yeni bir sanatsal yolculuk demek… Çekimden önceki günlerde ilk adım olarak makine ve lenslerimin bakımını yapıyorum. Teknik aksaklıkların önüne geçmek için kartlarımı kontrol edip, pilleri şarj ediyor, her zaman yanımda bulundurduğum yedek makineyi hazır ediyorum.
Özellikle bebek çekimleri için seçtiğimiz arka fonları, dekorları özenle hazırlıyorum. Bu detaylar, fotoğrafların sıcak ve samimi bir atmosfer yaratmasına yardımcı oluyor. Çekimlerin yapılacağı mekanları (ister dış mekan ister iç mekan olsun) önceden detaylıca araştırıyorum. Işığın durumu, mekanın estetiği gibi unsurlar çekimin başarısı için kritik öneme sahip.
Gelin-damat çekimlerinin benim için ayrı bir yeri var. Gelinlerimin bu özel günlerindeki heyecanı ve mutluluğu gözlerinde görmek benim için çok değerli. Sabahın erken saatlerinde başlayan bu çekimler tüm günü kapsayabiliyor. Erken saatlerde buluşarak günü en etkili şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Amacım gelinlerin stresten uzak, mutlu ve rahat bir gün geçirmelerini sağlamak… Bu süreçte fotoğrafların her birinde bu özel günün ruhunu ve duygularını yansıtmak için her detayı yakalamaya çalışıyorum.
Motivasyon kaynağınız nedir?
Motivasyonum, aslında çok basit; çekim yaptığım insanların mutluluğu… Her çekimde yüzlerinde beliren gülümsemeyi görmek tüm yorgunluğumu unutturuyor ve beni yeniden canlandırıyor. Onların bu mutluluğunun bir parçası olmak benim için en büyük ilham kaynağı. Bu, mesleğimi sadece bir iş olmaktan öte, gerçek bir tutkuya dönüştürüyor.
Meslekte hoşlandığınız yönler nelerdir?
En çok keyif aldığım şey, şüphesiz yeni insanlarla tanışmak ve onların en mutlu anlarına dokunmak. Her çekim yeni bir karakter ve deneyim demek. İnsanların hayatlarının en özel anlarında yanında olmak ve bu anları ölümsüzleştirmek benim için büyük bir ayrıcalık…
İş dışında aktiviteleriniz, sosyal yaşantınız nasıl ilerliyor, hobileriniz neler?
İş dışında hayatım ağırlıklı olarak ailemle geçen kaliteli zamanlarla dolu. Birlikte bisiklet ve scooter sürmeyi, orman yürüyüşleri yapmayı çok seviyoruz. Çocuklarımın eğitimine ve sportif aktivitelerine destek vermek benim için büyük keyif. Ayrıca mutfakta zaman geçirmeyi, yeni tarifler denemeyi, dostlarımı evime davet edip onlar için yemek yapmayı ve onlarla zaman geçirmeyi çok seviyorum.
Kişisel zevklerime gelince; küçük bir Vespa’m var. Eşim Alper’le uzun sürüşler yapmayı çok seviyoruz. Ayrıca ahşap ve taş boyama gibi sanatsal aktivitelerle uğraşıyorum. Bunu da yeni bir işe dönüştürdüm. Başka bir sohbetimizde bunu da paylaşmak istiyorum sizinle.
Sosyal aktivitelerime gelince; Göktürk’te bir dans ve müzik okulunda arkadaşlarımla birlikte ritm-darbuka ve sirtaki dersleri alıyorum. Hem eğlenceli hem de özlediğim öğrencilik ve sahne günlerimi hatırlatıyor bana. Dans edip müziğin ritmine kendimi bırakmak benim için büyük keyif ve hepinize tavsiye ederim.
Aynı zamanda Göktürk Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde çocuklara zeybek öğretiyorum. Öyle tatlı, çalışkan ve hevesliler ki; hepsini çok seviyorum.
Hayat felsefenizi 3 kelimeyle özetlerseniz…
Tutkulu, yaratıcı ve bağlantı kurmaya açık bir yaşam sürmek…
Sosyal medyaya ilginiz nedir, iyi bir kullanıcı mısınız?
Günümüzde önemli bir yer tutuyor sosyal medya ve ben de işim için bu platformları kullanıyorum. İşlerimi ve yaratıcılığımı paylaşmayı seviyorum. Yeni fikirleri bulmak ve bağlantılar kurmak için sosyal medyayı faydalı buluyorum. Yine de, sosyal medyanın hayatımızı ne kadar etkilediğinin farkındayım ve bu yüzden dengeli kullanmaya çalışıyorum. Ailemle ve arkadaşlarımla geçirdiğim zaman, doğada olmak ve gerçek hayatı yaşamak benim için her zaman öncelikli. Kısacası sosyal medyayı iş ve kişisel ilhamlarım için bir araç olarak görüyorum ama hayatımın en önemli parçası değil.
İlerisi için hedefleriniz neler?
Öncelikle fotoğrafçılıkta kendimi sürekli geliştirmek istiyorum; yeni teknikler öğrenmek, farklı tarzlar denemek gibi. Ayrıca geçmişteki öğretmenlik deneyimimden yola çıkarak, belki fotoğrafçılık atölyeleri düzenleyebilirim. Genç sanatçılara mentorluk yapabilirim. Toplumsal etkileşime de büyük değer veriyorum. Belki topluluk projelerine katkıda bulunabilir, sosyal sorumluluk projelerinde yer alabilirim. Sanatımı sadece güzellik yaratmak için değil, aynı zamanda iyi bir amaç için de kullanmak istiyorum.
Ve tabii, işimi daha da büyütmek, belki kendi stüdyomu açmak gibi planlarım da var. Her zaman yeni şeyler denemeye, sınırlarımı zorlamaya hevesliyim. Öğrenmeye, gelişmeye ve yeni insanlar tanımaya devam etmek istiyorum. Bu yolculuk benim için çok heyecan verici…
Instagram:
Sezenweddingphotography
Facebook;
sezenphotography
Tel:05395817654
Email:sezeken@gmail.com