DOLAR 36,6775 % 0.07
EURO 39,9781 % 0.07
STERLIN 47,4367 % -0.07
FRANG 41,4810 % 0.15
ALTIN 3.523,08 % 0,19
BITCOIN 82.819,41 -1.784

İSTANBUL’UN KEYFİ PIERRE LOTİ’DE ÇIKAR

Yayınlanma Tarihi : Google News
İSTANBUL’UN KEYFİ PIERRE LOTİ’DE ÇIKAR
reklam

İSTANBUL’UN KEYFİ PIERRE LOTİ’DE ÇIKAR

Yazı: Emine U. Erdoğan

 

Haliç, Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Galata Kulesi, Galata Köprüsü’ kısacası tarihi yarımadanın en güzel manzarasının keyfi, Eyüp’teki Pierre Loti Tepesi’nden yaşanır…

 

“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre bedel”

 

Osmanlı’dan bu yana çağlar boyunca İstanbul’un değişmeyen huzur mekanlarındandır Pierre Loti Tepesi. Yahya Kemal Beyatlı’nın unutulmaz “Sana Bir Tepeden Baktım Aziz İstanbul”un şiirini bu tepeden bakarken yazmıştır. Hatta şöyle bir hikaye de anlatılır şiir ve tepeyle ilgili. Şiiri bestelemeyi düşünen ünlü bestecimiz Münir Nurettin Selçuk acaba “Beyatlı bu şiiri yazarken İstanbul’a hangi tepeden bakmış olabilir” der, düşer yollara. Yedi tepeli kentin her yerinden bakar İstanbul’a. Baktığı hiçbir yer istediği ilhamı vermez. Son geldiği yer ismini Fransız yazar Pierre Loti’ den almış olan Pierre Loti Tepesi olur ve unutulmaz hicaz makamındaki besteyi burada yapar. Daha sonrasında Yahya Kemal Beyatlı ile sorduğunda O’nun da şiiri aynı tepeden bakarken yazdığını öğrenir.

RABİA’DA FİLİZLENEN AŞK
İşte hem ünlü şaire hem de sanatçıya bu duyguları yaşatan, tarihi yarımadanın tüm görkemiyle hissedildiği bu tepede, vaktiyle Rabia Kadın Kahvesi varmış. Fransız yazar Pierre Loti’nin sık sık gitmesiyle O’nun adıyla anılıyor artık. Pierre Loti’nin asıl adı Julien Viaud’dır ve 1850-1923 yılları arasında yaşamıştır. Deniz subayı olan Loti, Türkiye’ye ilk kez 1876 yılında gelmiş ve bir yıl kalmış. Eyüp sırtlarındaki tarihi kahveyi de o yıllarda keşfetmiş. Türkiye’yi ikinci vatan olarak gören Pierre Loti’nin o dönemde, “Rabia Kadın Kahvesi” olarak bilinen bu kahveye sık sık gelerek Haliç’e karşı “Aziyade” adlı romanını yazdığı söylenir. Pierre Loti’yi oraya çekenin Haliç manzarası kadar romanına da ismini veren Aziyade isimli kadının olduğu belirtilir. Fransa’da evli olduğu söylenen Pierre Loti ile Aziyade arasında büyük bir aşk olduğu yıllarca efsane gibi dilden dile aktarılmış. Pierre Loti aynı isimli romanında Aziyade’ye olan aşkını gizlememiş. İşte o gün bugündür kahvenin adı Pierre Loti olarak anılmış. Kahvenin bulunduğu tepeye de Loti’nin anısı Pierre Loti Tepesi adı verilmiş.

NOSTALJİYİ DOYA DOYA YAŞAMAK

Pierre Loti tepesinde birkaç yıl öncesine kadar sadece tarihi kahve olarak anılan kahvehane vardı. Ancak son yıllarda restore edilen eserlerin yeniden açılması, otel ve restaurantların da hizmete girmesiyle tam teşekküllü bir nostalji tepesi oluşturulmuş oldu. İstanbul’un tüm dönüşümlerine rağmen güzelliğini ve görkemini en iyi hissedeceğiniz mekanlardan biridir Pierre Loti Tepesi… İster bir çay, kahve içimi uğrayın ister dostlarınızla uzun zamanlarda kahvaltı veya akşam yemeği için tercih edin; her seferinde Yahya Kemal ve Orhan Veli gibi şairlere nice unutulmaz şiirler yazdıran İstanbul’u hissedeceğiniz kesin.

MUTLAKA ZİYARET EDİN

Tepede çok önemli tarihi eserler de bulunuyor ve hepsi restore edilerek günümüze ulaştırıldı.. Bunların başında 1813 yılında tarihlenen, iki kitabeli ahşap ‘Kaşgari Tekkesi’ geliyor. Yine tesisin girişindeki üç yol ağzında, önünde Farsça yazılmış beyaz yuvarlak bir mezar taşı bulunan yapı da, Çolak Hasan Tekkesi’dir. Tekke’nin sırasındaki tarihi bina ise bir Sıbyan Mektebi’dir. Osmanlı tarihi yazarı da olan İdris-i Bitlisi tarafından yaptırılan Mekteb’in hemen önünde ve tesis alanının içinde ise, 1589 yılında vefat eden “İskender Dede” ismindeki bir Mevlevi’nin kabri bulunmaktadır. İskender Dede’nin ön tarafındaki üç kuyudan biri ise, meşhur Dilek (veya niyet) Kuyusu’dur. Bu kuyuyla ilgili Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde; “Kuyuya bakanların gönüllerinden geçirdikleri isteklerini kuyunun içinde gördüklerini” yazar. Kabrin üst tarafında ise Saray “Atçıbaşısı (Mirahur-Tuğ General) Ali Ağa ve ailesinin kabirleri bulunmaktadır. Ayrıca Bizans döneminde inşa edildiği sanılan, Osmanlı döneminde de kullanılan “Sarnıç”, Tesisin orta yerinde varlığını korumaktadır.

NASIL GİDİLİR?
Pierre Loti tepesine otomobille olduğu gibi Eyüp Meydanı’ndaki teleferikle çıkmak da mümkün. Ancak mezarlıklar arasından yürüyerek çıkmanın da ayrı bir yeri var. Bu aynı zamanda İstanbul’un tarihine bir yolculuk olacaktır çünkü… .a

reklam

YORUM YAP