DOLAR 36,2388 % 0.35
EURO 38,0197 % 0.32
STERLIN 45,6053 % 0.35
FRANG 40,2832 % 0.72
ALTIN 3.360,84 % -1,12
BITCOIN 97.629,49 -0.112

İYİ PARTİ EYÜPSULTAN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI EMEL BİLENOĞLU

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
reklam

Öncelikle Eyüpsultan Belediye Başkan adaylığınız, hayırlı olsun. Sahada 5 yıldır gece gündüz çalıştınız ve son anda CHP’den aday gösterilmediniz. Kırgın mısınız?

Sadece 5 yıl demeyelim. 2019’da Millet İttifakı’nın adayı olarak seçimlere katılmıştım. 3918 oy farkla kazanamamıştık. Onun da öncesindeki çalışmalarımla güzel bir siyasi mazimiz var Eyüpsultanım ile ama şunu söyleyebilirim; 2019’daki adaylık sürecimde sahada vatandaşın bazı tepkileriyle karşılaşmıştım. “Seçim zamanı hepiniz gezip oy istiyorsunuz, seçim bittikten sonra hiçbirinizi göremiyoruz” diyorlardı. (Bugün bile bazı bölgelerde aynı serzenişle karşılaşıyorum.) O kadar haklılardı ki… Bu tepkileri aldıktan sonra bir karar verdim: Seçimi kazansam da, kazanamasam da ben Eyüpsultanlı komşularımın yanından ayrılmayacaktım, öyle de oldu. 2019 yerel seçimlerinin ertesi günü 1 Nisan’da ilçe seçim kuruluna itirazlarımızı yaptık, ardından 2 Nisan’da Fahri Korutürk Caddesi’nde esnafımızla buluştuk. Bana “Sen seçimi kazanamadın Emel Hanım bu şekilde tekrar gelmen bizi şaşırttı” dediler, helalleşmeye geldiğimi söyleyip tekrardan yola koyuldum. Son 5 yılımı bu kadim ilçenin insanlarına adadım desem yalan olmaz. 1000’e yakın komşumu evinde ziyaret ettim, çaylarını içtim, dert ortağı oldum. Yüzlerce gencimin nikah şahidi oldum, düğünlerine katıldım. Ne yazık ki aramızdan ayrılanlar oldu; cenaze törenlerine katıldım. Uzel işçilerinin yıllardır süren direnişlerinde, elimden geldiğince yanlarında oldum, birlikte kazandık. Ağaçlı Mahallemizde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlanan 20.000 m2’den büyük bir arazinin kullanım haklarının İBB’ye verilmesinde aracı oldum. Şu an orada Yaşlı Bakım Merkezi inşaatı halen devam ediyor. Hatta bu vesileyle Ağaçlı Mahallemize doğalgaz da gelmiş oldu. Eyüpsultan’ın her mahallesinde kentsel yenileme konusunda gücüm yettiğince yanında yer aldım, bir çok uyuşmazlığın çözülmesinde ön ayak oldum. Esnafımızın mağduriyeti oldu çözmeye çalıştık. Her resmi özel günde, gururla ve onurla çıkarttığımız “Cumhuriyet Delikanlısı” isimli gazetemizi tüm mahallelerimizde esnafımıza, vatandaşımıza dağıttık, ihtiyaçlarını sorduk, elimizden gelen desteği verdik. Ben Eyüpsultanlı komşularım için bundan sonra da çalışmaya devam edeceğim. Benim için bu sevda siyasetten çok daha öte. Hatta sloganlarımdan en önemlisini, en sevdiğimi de bu durum üzerine ortaya çıkarmıştık. “Seni Yazdım Kalbime Eyüpsultan!”

“EYÜPSULTAN’I BİRLİKTE KAZANACAĞIZ VE YÖNETECEĞİZ”

CHP’den aday gösterilmediğim için kırgın mıyım? Hayır değilim. CHP bu durumdan sorumlu tutulamaz. CHP Atam’ın partisi, siyasete başladığım ilk partim ve bu ülkede doğan herkesin de kurucu olması vasfıyla doğal partisi ayrıca bu ülkenin en büyük değerlerinden biri, yani sonuçta kuruma neden kızayım neden küseyim, ancak karar vericilerin verdikleri kararları şaşırarak izlediğimiz gerçeğini de inkar edecek değilim. Ben bu yola birilerinin desteği veya yol göstermesi ile çıkmadım, Eyüpsultan halkı için en iyisini istediğim için çözebildiğimiz kadar sorunu çözelim, bu ilçenin insanları huzurlu olsun diye yola çıktım, iyi bir çalışma ile yeni bir belediyecilik anlayışını komşularımızla birlikte Eyüpsultan’a yaşatabilirim diye yola çıktım. Ben artık siyasi hayatıma İYİ Parti ile devam ediyorum, bana açılan bu kıymetli kapının da değerini bilerek Eyüpsultan için kurduğum tüm hayallerimi İYİ parti ve taban ittifakında buna inanan, hangi görüşten olursa olsun, hangi siyasi partiye gönül vermiş olursa olsun, bu dünyada hangi inanışa gönlünü açmış olursa olsun Eyüpsultanlı komşularımla gerçekleştireceğim. Tek bir hedefim var bunu başaracağız; EYÜPSULTAN’ı BİRLİKTE KAZANACAĞIZ VE YÖNETECEĞİZ.

5 yıl boyunca “gönüllerin başkanı” oldum, önümüzdeki 5 yıl da belediye başkanı olacağım…

 

 

 

İYİ Parti aday süreciniz nasıl gelişti?

Bu süreç devam ederken, CHP’nin adayları açıklandıktan bir gün sonra, bir telefon aldım. Telefonun ucunda Genel Başkan Yardımcımız ve İBB Adayımız Buğra Kavuncu vardı. Kendisi sabah her zaman gittiği berberinde yaptığı bir sohbetten bahsetti. Şöyle olmuş konuşma; berberi benim adaylık sürecimin olumsuz olmasına ne kadar üzgün olduğunu, başka bir partiye gönül vermiş olmasına rağmen “Aday olsa idi Emel Hanım’a oyumu atacaktım, çok çalıştı Eyüpsultan’da” diye anlatmış. Buğra Başkan da adaylığımın gerçekleşmemesini üzüntüyle karşıladığını söyledi, ne zaman istersem kapının kendi taraflarından bana açık olduğunu anlattı, daha sonra yaklaşık 6 gün sonra pazartesi günü ben geri aradım ve Ankara’da kendisini ziyaret ettim, konuştuk. Eyüpsultan için birlikte ne yapabileceğimizi tartıştık sonra güzel bir karar aldık, evet kazanacağız diye sözleştik. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener ile uzun ve samimi bir görüşme yaptık. Aynı gün adaylığım resmi olarak duyuruldu. İYİ Parti’de çok sıcak bir ortamda karşılandım. Başarıya inançları tam ve birlik halinde zafere doğru ilerliyoruz.

 

Size göre belediye başkanı kimdir, kanunlarda tanımlanmış görevlerinin dışında toplumda bir misyonu var mıdır? Belediye başkanının kadim kültürümüzde niçin ‘şehir emini’ olarak tanımladığını düşünüyorsunuz?

 

Aslında sorunun cevabı içinde gizli. “Şehir EMİNİ.” Belediye başkanı merkezi hükümet tarafından atanmaz. Vali ve Kaymakamlarımız şehir yönetimlerinin bir ayağıdır. Onların görevleri şehirlerde devletin otoritesini sağlamak, yürütmek ve işleyişi korumaktır. Elbette vatandaştan da sorumlular ama o taraf daha çok belediye başkanının işidir. En basit haliyle tanımlayacak olsam, halk bir araya gelir, kendi içlerinden birini seçer ve o kişi halkın sorumluluğunu üzerinde taşır. Sorunları çözmekten, hayatı kolaylaştırmaktan sorumludur. Belediye başkanının en önemli işi şehrinde yaşayan vatandaşıdır. Hep söylerim; Belediyecilik şatafatlı odalarda, kapalı kapılar ardında yapılmaz! Halkın içinde, halkla iç içe yapılır. Sizi o koltuğa onlar getirdiyse, sizi “EMİN” gördükleri için getirdiler. Dolayısıyla bir belediye başkanı komşusunu deprem tehlikesi varken eski binalara mahkum edemez, çözmek zorunda. Toplu ulaşıma ulaşamayan komşusu varsa onu dakikalarca yürümeye veya saatlerce bir toplu taşıma aracı beklemeye mahkum edemez, çözmek zorunda. Ülke ekonomisi kötü durumdayken bir bardak sıcak çaydan mahrum bırakamaz, çözmek zorunda. Sosyal yardımları ihtiyacı olana iletmek zorunda. Esnafın derdini yok sayamaz, çözmek zorunda. Bu yolu onlarla birlikte yürümek zorunda. Halk elini uzatıyorsa, O ELİ TUTMAK ZORUNDA.

 

 

 

Eyüpsultan’ın en önemli sorunları nelerdir. Bunları çözmek için nasıl bir önceliklendirme ile icraatlarınıza başlayacaksınız?

 

 

DEPREM, DEPREM, DEPREM. Eyüpsultan’ın en acil şekilde beklenen İstanbul depremine hazır olması gerekiyor. Bakın ben 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden sonra 3 kez Hatay’a gittim. Orada bir insanın görebileceği, bir kalbin taşıyabileceği en büyük acılara şahit oldum. Allah göstermesin, benzer bir deprem İstanbul’da yaşanırsa İstanbul’un birçok bölgesi kaderine terk edilmek zorunda kalır. Bunun önüne geçmek zorundayız. Halkın taleplerini de dikkate alarak, vatandaşımızı mağdur etmeden bu konuyu hızlı bir şekilde çözmek zorundayız. Özellikle Nişanca ve Defterdar yani tüm merkez mahallelerimizde zemin etüdü nedeni ile Çırçır, Karadolap, Yeşilpınar, Akşemsettin, Alibeyköy yani ikinci bölge olarak bildiğimiz mahallelerimizde yapısal yıpranma ve gecekondu bölgeleri sorunları nedeni ile ve nihayetinde 3. bölgede Göktürk, Kemerburgaz ve 7 adet köyden mahalleye dönen mahallelerimizdeki gerek çarpık ve alt yapısız gerekse çözülememiş imar sorunsalları nedeni ile tüm ilçemizi tarif eden mahallelerimizde çok ciddi bir deprem riski bulunuyor. Göreve gelir gelmez bu konuda çalışmalara başlayacağız. Proje kitapçığımda da açıklayacağım üzere çok katmanlı bir kentsel dönüşüm programımız var. Vatandaş mağdur olmadan, konutunu yenileyecek ve inşallah depremi yaşamadan bu riski en düşük noktaya çekeceğiz.

Deprem konusu dışında ilçemizde ciddi bir otopark ve trafik sorunu var. Trafik problemi genellikle yoğunluktan kaynaklı belirli bölgelerde yaşanan YIĞILMALARDAN kaynaklanıyor. Bunları çözeceğimiz çeşitli yöntemlerle trafiğe ciddi bir nefes aldıracağız. Her mahalleye kapalı otoparklar yapacağız. Bu otoparklarda hem kapalı semt pazarları olacak hem de mahalle sakinleri araçlarını rahat rahat park edip, otopark derdinden de kurtulmuş olacak.

 

Bir diğer önemli sorun; son zamanlarda yeni tramvay ve metro hatlarının açılmasıyla mahallelerin derinlerine inen minibüs ve otobüs hatlarında değişim ve azalma yaşandı. Vatandaş bu konuda büyük mağduriyet yaşadığını her mahallede bizzat bana bildiriyor. Onların bu sorununu çözmek için toplu taşımaya uzak bölgelerden merkezi lokasyonlara düzenleyeceğimiz ring seferlerle, bu sorunu da çözeceğiz.

 

Tespit ettiğimiz birçok sorun için çözümlerle geliyoruz, ama en önemli sorunları sorduğunuz için bu 3 sorunun dışında derin yoksulluğu ekleyip konuyu, proje broşürlerimizi dağıtmaya başlayana kadar noktalayacağım.

 

Bu hizmet yarışına ekibinizi oluşturarak mı giriyorsunuz? Öne çıkan kimler var?

 

Ben Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu bir tasarımcıyım. Aynı zamanda 25 yıl kendi alanımda ticaret ile uğraştım, büyük şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptım. Yani ben ekibin orkestra şefiyim, belediyeyi yönetecek uyumlu ve güzel hizmet verecek ekibimizin tamamı ise Eyüpsultanlı. Her meslekten arkadaşımız var, haritacı da var, şehir bölge planlamacı da, avukat da var doktor da bu ekip meclis dışında konumlandıracağımız ekip ama bu arkadaşlarımızın isimlerinden size bahsetmem hak verirsiniz ki mümkün olamaz. Bunun dışında Eyüpsultan’ın tanıdığı ve sevdiği isimlerden oluşan güzel bir meclis listemiz de var. İyi bir kadro ile iyi işiler yapacağız, tek şeyin altını çizmek isterim emeği, alın teri ile çalışan arkadaşlarımızın belediye ile olan iş akitlerinin de koruyucusu olacağım, tüm belediye çalışanlarının hakları bana emanet, bu arkadaşlarımızın yıllardır süren maaş problemlerini de kalıcı olarak çözeceğim.

 

“KOMŞULARIM 1 NİSAN SABAHI LİYAKATİN ESAS OLDUĞU TERTEMİZ BİR BELEDİYECİLİKLE BULUŞACAK”

 

 

 

Personel alımında liyakate nasıl öncelik vereceksiniz?

Liyakat benim kırmızı çizgim. Eğer halk için bu yola çıktıysak, belediyenin tüm kadrolarının liyakat konusunda eksiksiz olması gerek. Liyakat çizgisinin bozulduğu noktada aksamalar başlar. Bu kaçınılmazdır. 31 Mart’tan itibaren Eyüpsultanlı komşularımın bu aksamalara maruz kalmaması için elimden geleni yapacağım. Komşularım 1 Nisan sabahı liyakatin esas olduğu tertemiz bir belediyecilikle buluşacak.

 

Size göre yerel siyasette kadın ve gençlerin yeri nedir? Ekibinizde kadın ve gençlere yer verecek misiniz?

 

Birkaç saha çalışmamda bana eşlik etmiştiniz. Yol arkadaşlarımın büyük kısmının gençler ve kadınlardan oluştuğunu görmüş olmalısınız. Siyaset yerelden başlar genele doğru gider. Yerel siyasette kadınlarımız ne kadar söz sahibi olursa, siyaset de inanın o kadar güzelleşmeye başlıyor. Ben bizzat kendi yol arkadaşlarımla bir arada olduğum her gün bunu deneyimliyorum. En az kadınlar kadar genç arkadaşlarımı da önemsiyorum. Onlar benimle yürürken, siyasetin kirli yollarını değil, halka temas etmenin, dert dinlemenin doğruluğunu deneyimliyorlar ve bunu benimsiyorlar. Bu da benim için ayrıca bir sevinç kaynağı. Baktığınız zaman benim en büyük mücadelem gençler ve çocuklar için. Sonuçta bugünün sorunlarını çözerek, yarının gençlerine güzel bir Eyüpsultan bırakmak için mücadele ediyoruz.  Kadın ve gençlerimiz ne kadar işin içinde olmak isterlerse o kadar işin içinde olacak….

 

 

Size göre yerel yönetim ekseninde sivil toplum örgütlerinin önemi nedir? Eyüpsultan’daki bu organizasyonlardan nasıl istifade etmeyi düşünüyorsunuz?

 

Az önce söylemiştim ya; siyaset yerelden başlar, genele doğru gider diye. Yerel siyasetin de en temel taşlarından birini de sivil toplum kuruluşları olarak görüyorum. İstanbul 81 ilden vatandaşı olan kadim bir şehir. Eyüpsultan’da birçok ilin ve ilçenin derneği mevcut. Hepsi de birbirinden değerli, hepsini elimden geldiğince sık ziyaret ederim, eksik ve ihtiyaçlarını sorar fikir alışverişinde bulunurum. Bana sorarsanız derneklerin birçoğu belediyecilik anlamında eksik hizmet alıyor. Göreve geldiğimizde derneklerimizin hayatta kalmasını kolaylaştıracak uygulamalarımızı hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Onların en çok sıkıntı yaşadığı konularda her zaman yanlarında olacağız. Dernek ve sivil toplum kuruluşu faaliyetleri, benim belediye başkanlığımda inanın çok daha kolay, çok daha keyifli bir hale gelecek. Detaylı bir şekilde her buluşmamda kendilerine de anlatıyorum bunu.

 

 

 

Mevcut yönetimin hangi anlayış, yöntem ve uygulamalarını tenkit ediyor, hangi alanlarda yetersiz kaldığını düşünüyorsunuz? Bunlara karşı sizin yaklaşım ve önerileriniz nelerdir?

 

Benim sıklıkla söylediğim bir lafım daha var. Bunu tüm kalbimle söylüyorum; belediyecilik bina yapmakla, tesis yapmakla olmaz. Belediyecilik bu binaların içine mutlu insanlar koymakla yapılır. Her mahallenin, kendine has ihtiyaçları ve sorunları var. Önceliği bu sorunları çözmeye vermezsek yaptığımız binaların içine gelecek mutlu insanlar bulamayız. Biz önce komşularımızın sorunlarını çözeceğiz, aynı anda sağladığımız güzel tesisler ve hizmetlerle, komşularımızın tüm bunlardan daha mutlu bir şekilde faydalanmalarını sağlayacağız.

Ben projelerimi yapmış olmak için yapmayacağım. Komşularımın istemediği hiçbir şeyi yapmayacağım gibi, verdiğim hizmeti de komşumun huzurla kullandığında emin olacağım.

 

 

Eyüpsultan sizce nasıl marka olur?  Bu konuda öne çıkan öneriniz nedir?

 

Eyüpsultan zaten İstanbul’un en büyük markalarından biri. Gel gelelim, bu marka değerinden ne kadar faydalanılıyor? Orada biraz sıkıntılar var. Eyüpsultan’ın merkezinde Eyüpsultan ziyaretini bunca yıl dini turizm merkezi yapamadıysak bu bir belediyecilik hatasıdır bana göre. Eyüpsultan Camii’ne gelen turistler birkaç saat gezintiden sonra bölgeyi terk ediyor. Esnaf ne kadar memnun bu durumdan? Akşam 7’den sonra esnaf dükkanını kapatıp eve dönüyor. Türkiye’nin ve İstanbul’un en önemli dini merkezlerinden biri olan Eyüpsultan Camii ve bölge esnafı bu pastadan daha büyük bir pay almalı. Öncelikle bu konuda yapacağımız çalışmalarla bölgeyi daha uzun süre kalınan, vakit geçirilen bir bölgeye çevirmeliyiz ki, Eyüpsultan kazansın.

Kadim şehrimiz, Semt-i Mukaddes; Haliç’ten başlayıp, Karadeniz’e kadar uzanan içinde her güzelliği barındıran müthiş bir şehir. Bu güzellikleri daha çok ön plana çıkarıp Eyüpsultan’ı her alanda marka haline getirmemiz mümkün ve bunu başaracağız.

 

“BİZ TÜM KARARLARIMIZI HALKTAN ETKİN GERİ BİLDİRİM ALARAK VERECEĞİZ”

Yönetime, bütçe, karar ve harcamalara halkın daha etkin katılımı konusunda yeni bir uygulamanız olacak mı?

 

Ben belediyeciliği 5 yıl boyunca kapalı kapılar ardında yapmayacağım. Zaten yapım buna el vermez. Beni sürekli sokaklarda, komşularımla iç içe göreceksiniz bundan emin olabilirsiniz. Belediyeciliği halka karşı değil, halkla birlikte onlarla el ele yapmak gerekir. Bir düzenlediğinizde o caddeden esnafın ve vatandaşın mutlu olması gerekir. Veya bir tesis yapıyorsanız önce mahalle sakinlerinden neye ihtiyacı olduğunu öğrenmeniz gerekir. Biz tüm kararlarımızı halktan etkin geri bildirim alarak vereceğiz. Onların istemediği veya ihtiyacı olmayan hizmetleri değil, nokta atışı, çözüm odaklı ve ihtiyaçları dahilinde hizmetleri onlara götüreceğiz. Belediyeciliği halka rağmen değil, halkla birlikte, halkın içinde yürüteceğiz.

“SENİ YAZDIM KALBİME EYÜPSULTANIM”

Son söz…..

Eyüpsultan’ımızı Kadınlar ve Çocuklarla yöneteceğiz. Kadınlarımız, kızlarımız, delikanlılarımız ve çocuklarımız mutlu ise herkes mutlu olacaktır diye düşünmekteyim. İşyerlerinde, evde evlerimizi çekip çeviren, çocuklarımızı daha anne karnından başlayarak hissederek büyüten annelerimizin neler yaşadığını ben de iki çocuklu bir anne olarak iyi biliyorum. Belediyemizde, hizmetlerimizde Kadınlara ve çocuklara pozitif ayrımcılık uygulayacağız.

Ben bu ilçenin taş sokaklarında dolaşırken, kadınlarımızın hüzünlü ve neşeli seslerini dinlerken, çocuklarımızın ip atladığı caddelerin arasında yürürken beş sene boyunca anladım ki aslında biz görünmeyen bir yazıyla birbirimizin kalbine ismimizi yazmışız, ben elimi uzattım ve Eyüpsultanlı komşularım tuttu ellerimden ve bir daha hiç bırakmadık birbirimizi. Bende tıpkı o şarkının sözleri gibi Seni Yazdım Kalbime Eyüpsultanım….

reklam

YORUM YAP