DOLAR 35,8900 % -0.05
EURO 37,3283 % -0.19
STERLIN 44,6334 % -0.68
FRANG 39,6399 % -0.52
ALTIN 3.276,71 % -0,85
BITCOIN 97.908,14 0.041

SİZDEKİ HANGİSİ ACABA? GRİP, COVID-19 ve RSV

Yayınlanma Tarihi : Google News
SİZDEKİ HANGİSİ ACABA? GRİP, COVID-19 ve RSV
reklam

Dr. Şükrü Cido

Türkiye Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Boğaz ağrısı, ateş, öksürük, yorgunluk ve halsizlik şikayetlerinden yakınan kişilerin sayısı son haftalarda artışa geçti. Bunun sebebi grip, COVID-19 ya da respiratuvar sinsityal virüs (RSV) olabiliyor. Her üç virüs de bu dönemde sıkça karşımıza çıkıyor. En sık nedenler ise mevsim geçişleri ile bir- likte uyum sağlama problemleri, kalabalık ve kapalı ortamlarda bulunma, beslenme bozuklukları ve yaşa ya da altta yatan bir hastalığa bağlı direnç düşüklükleri sayıla- bilir.

Kış mevsiminin ilerlemesi ile birlikte, her yıl rastlanan solunum yolu virüsleri yine kendini fazlasıyla göstermeye başladı. Mevsim geçişlerinde daha fazla ortaya çıkan ve neredeyse bütün kış boyunca kapı kapı dolaşan solunum yolu enfeksiyonlarında ciddi anlamda bir artış var. Ancak bu kış diğerlerinden farklı olarak, semptomları birbirine benzeyen üç solunum yolu hastalığı birden görülüyor. Bu hastalıkların ilki inf- luenza ya da halk arasındaki adıyla grip. İkincisi semptomları artık hafiflese de, eskisi kadar sık olmasa da hala görülmeye devam eden COVID-19. Sonuncusu ise daha ziyade bir yaş altı ve okul çağındaki çocuklarda sık rastlanan ancak yetişkinlerde de görülebilen RSV.

Yediden yetmişe herkeste görülen bu hastalıklar, yaşa ve altta ya- tan kronik hastalıklara bağlı olarak herkeste farklı seyredebiliyor.

Hastalarda boğaz ağrısı, ateş, öksürük, kemik ağrıları, yorgunluk ve halsizlik gibi bulgular görülüyor. Üç hastalık da benzer semptomlar gösterdiği için klinik olarak ayırt etmek çok zor oluyor. Ancak net olarak yapılan testlerle tanı koymak mümkün oluyor. COVID-19 için PCR testi yapılıyor. Yine influenzanın kendine özgü burundan yapı- lan antijen testleri var. RSV diğer birçok virüse göre daha hafif sey- rettiği için tanı koyma ihtiyacı genelde hissetmiyoruz. Çünkü büyük çocuklarda kendini sınırlayan ve iyileşen bir hastalık. Tabii ki 1 yaş ve özellikle 6 ay altında çok ağır hastalık tablosuna yol açabilir. Öyle ki yoğun bakım gerektirecek seviyelere kadar ilerleyebilen bir has- talık durumu yapabilir. Özellikle evdeki küçük bebekler için büyük kardeşler ve erişkinler ciddi anlamda bir risk oluşturabilir. RSV için de aynı şekilde antijen testleri ile hızlı bir şekilde tanı konulabilir.

Geçtiğimiz üç yıl boyunca COVID-19’a karşı korunmak için tüm dün- ya gibi Türkiye’de de yaygın olarak maske kullanılıyordu. Bu sadece COVID-19 değil, diğer solunum yolu virüslerine karşı da koruma sağ- lıyordu. Maskeyi bırakmak bunların sıklığının artması için çok büyük bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Burada önemli olan sağlıklı kişile- rin değil, hasta olanların maske takmaları gerekmektedir.

Toplumumuzda COVID-19 ile birlikte maske ve mesafeye dik- kat ettiğimiz için influenzaya karşı duyarlılık azaldı. Bu da özellikle riskli gruplarının gribi eğer aşı yaptır- mamışlarsa daha ağır geçirmelerine sebep olu- yor. Risk gruplarının özellikle influenza açısından aşılanmaları çok önem taşıyor.

Eğer hasta olan kişi risk grubunda değil- se ve tablo ağır seyretmiyorsa evimizde istirahat etmeliyiz. Çevreye bulaştırmayı engellemek adına maske takarak ve el hij- yenine dikkat ederek hastalığı geçirmeye dikkat etmeliyiz.

İnfluenzanın tedavisinde çok etkili uygun ilaçlar var. Herkese vermiyoruz ama belli risk gruplarına ve ağır seyreden kişilere veriyoruz. COVID 19 için de çeşitli tedavi yöntemleri var. Bu- nun dışında kalan virüslerin çoğunda spesifik bir te- davi yöntemi yok. Destek ve semptomlara yönelik tedavi veriyoruz. Hastanın burun akıntısını, yaygın ağrılarını azaltmak gibi semptomlara yönelik tedavi veriyoruz. Tabii ki çok ağır bir has- talık tablosu değilse kişinin evde istirahat edip iyi beslenmesi, bol sıvı tüketmesi, C vitamini açısından zengin besinler tüketmeleri hastalığın seyrini yavaşlatacaktır.

İnfluenza, COVID-19 ya da RSV. Viral enfeksiyonlarla karşı karşıya kalanların durumları kötüye gittiği taktirde mutlaka yakınlarındaki bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor. Hastanın düşmeyen bir ateşi varsa, nefes darlığı gelişirse, beslenmesi bozulduysa, tablo kötüleşmişse hastaneye başvurması gerekiyor.

Merak edilen bir başka konu da bu hastalıkların hepsinin bir arada görülüp görülmediği. Aynı kişide birden fazla virüsü normalde gör- meyiz aslında. Virüsler yapı gereği enfeksiyon yaptıklarında, başka bir virüsün vücuda girmesini engelliyor. Birden fazla solunum yolu virüsü bir araya gelerek hasta edebilir, ama bu çok beklediğimiz bir durum değil. Beraber geçiriliyorsa da her hastalığın tedavisi kendi- ne özgü olarak yapılabilir. Üzerine bakteri enfeksiyonu eklenirse de o zaman uygun antibiyotik tedavisi eklenebilir. Normal şartlarda vi- rüs enfeksiyonları tedavisinde antibiyotiklerin kesinlikle kullanılma- ması gerekiyor. Gereksiz antibiyotik tedavisi direnç mekanizmalarını bozduğu için hastalığın çok daha ağır seyretmesine sebep olabili- yor. Bırakalım fayda etmesini, ciddi anlamda zarar görmemize bile yol açabilir.

Sağlık ve afiyet içerisinde güzel bir kış geçirmeniz dileğiyle…

reklam

YORUM YAP